Tumgik
#öylece durdun
iyigecelerdeniz · 1 month
Text
Yağmur Damlası.
Çok baş başa kaldın kendinle, düşünüp durdun öylece. Ne geçti eline? Sebepsiz yere, ağladın öylece. Kimse kanayan yaranı görmüyor ki, ne bu çabalaman, desene? Senden kime ne? Ne zaman önemli oldun sen, söylesene? diye düşünüyorsun yine değil mi? Hadi desene! Çok daha değerlisin kendi içinde ama bilemiyorsun ki bi yerde, durup kalıyorsun öylece, gerçek şu ki sen “ben kusursuzum bak beni görsene” desen de. Görmek istemeyen seni üzüp ağlatır yine, hak etmeyeni sevmemeyi öğrensene. Yeter ağladığım artık, desene. Yağmur damlası değilsin sen öylece, akıp gidip yok olucak ölümüne.
İyi geceler Deniz’im.
158 notes · View notes
kadir01sblog · 4 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Sanki bir düşe kapılmış gibi,öylece gitgide eskiyen bir gömlek gibi durdun üzerimde.
Islandım yağmurlarda, üşüdüm rüzgarlarda,yandım..!
Bekledim, bekledim gelmedin...soldum
UMUT..
Ahmet Kaya..Yollarina Baka Baka
youtube
33 notes · View notes
endlessblackclouds · 1 month
Text
Bitmedi, içimdeki
Yangınım bi' türlü dinmedi
25 notes · View notes
nurludolunay · 6 months
Text
11 notes · View notes
sum-tk · 6 months
Text
Önceden sadece baksa yeter diyordum. Bir süre sonra o da yetmiyormuş. Gülüyor ve insan keşke diyor..
5 notes · View notes
pespayecocuk · 1 year
Text
Yangınım bi' türlü dinmedi. Sense karşımda ağır bir taş gibi öylece durdun.
7 notes · View notes
Text
sana bunları hiç bilmediğin bir yerden yazıyorum
sana bunları hiç duymadığın bir yerden söylüyorum. ben senin hiç olmadığın bir yerde duruyorum.
sen benim hiç bilmediğim bir yerde uyuyor, ben senin hiç bilmediğin bir yerde ölüyorum.
önünde bir melek öldü, öylece durdun.
3 notes · View notes
ruhumkatran · 2 years
Text
Beğenmediğim şu hayat bir gün bana da kapıyı gösterip, kovsun diye bekliyorum. Savaşmayı sürekli savunan insanların gerekçelerini, doğasını kazıdım ki içime, savaşmayayım diye, öyle olmayayım, böyle durayım, tam tersini yapayım diye. Savaşamazsa çünkü insan içiyle savaşır ömür boyu ve bir başkasındansa kendini daha kolay öldürür, işte belki de tam da bu yüzden böyle yaptım, içimle arama kimse girmesin istedim. Başkalarından bunalıp, boğulmaktansa kendi ellerimle kendimi boğmayı istedim, bu fırsatı kimsenin ellerine bırakamazdım.
Sanki bir tek ben mi hayal kırıklığına uğramıştım? Gözyaşlarım yükseldikçe susmalarımı büyüttüğüm, sahiciliğimi bir kenara terk edip, zaman neyse daha hızlı geçecekse ona yönelmenin menfi zararına rağmen, yine de en az kendimi düşündüğüm için, beynimde kuşkulardan örülmüş bir bomba, her gece o bomba ile aynı yastığı paylaşıyorum. Umduğum şeylerin yine de olmamasını umuyorum. Yaşamın içinde içime sinmeyen şeyler var, elime aldığımda ellerimi yakan şiirler var. Kimseye açıklayamadığım kelimeler var. İyimserlik saflık içerir. Çiçeklerin açmadığı, ağaçların olmadığı, toprağın öldürdüğü betonların üzerinde iyimserlik çivi gibi batar gözlerime. Rüzgâr artık okşayan değil, savuran, hırpalayan, ağaçların, çiçeklerin intikamını almaya gönüllü, biz de anlamakta gönülsüzüz. Kanıyor işte kelimeler, kanıksayamadığım bu. Düşünemiyorsun, öyleyse çürümüşsün.
Sanıyorsun ki buğulu camların arkası sonsuz boşluk, bulutların kapladığı gökyüzünde hiç güneş yok, zannediyorsun ki şu kara günlerin ardından iyi ve yenileri gelmeyecek. Yerin altını umuyorum, belki daha güzeldir. İnancım hayal kırıklığına uğramadan önce, daha afili cümleler kurabilirdim belki de, tıpkı eskiden olduğu gibi. O balonların bir daha uçamayacağındaki boşluğu tarif edemiyorum tıpkı o kuşların da bir daha uçamayacağını bildiğimdeki sessizlik gibi bazı hikâyeler, var ama hükümsüz, yargısız, öylesine duruyor.
Kıta değiştirilince masada unutulan kitap gibi şaşkınım, neyi yazabilmekten ziyade, neyi yazamadığını bilmek gibi bu daha önemli. Bazen sadece bir koku yetişir imdadına, seni bu zamandan koparıp, ta çocukluğuna götürür, o huzura, o tanıdık kucağa. Küçücük burnum var ve hep onun dediği oluyor, bu hiç değişmedi. Gelecekte olacak şeyler belliyse eğer, istemek, tutturmak, inat etmek neden? Umut boşuna çaba mı bundan bile şüpheliyim artık. Akışına bırakmak her şeyi tek şifa, tek teselli gibi, hoş bu kelimeleri de çok sevmiyorum ama diğer herkese benzemenin, dikkat çekmemenin ve araya kaynamanın şartı belki de bu.
İçimde tuhaf, anlaşılmaz bir üşüme var. Tüm bunları düşünmek bir tek benim aklıma gelmiş gibi bir yalnızlık, anlatsan anlaşılmayacak, söylesen mecalin eksik. Hiç özlemedim ben, özlemenin yükünü kuşlara, çiçeklere, sahile bıraktım. Özleyebilenlerin çabasına da hayranım. Benimle gülenleri unuttum da ağlayanları unutamıyorum halbuki çoğu için tam tersiydi. Güçlü duyguların delilikten geçtiğini anlamam çok zaman almadı. Durdun, saklandın, kaçtın, gittin, bekledin peki şimdi bulunduğun şu zamandaki kendinden memnun musun? Aklım uçuk bir pembede, öylece salınıyor, kalbim o iyot kokusunda parçalanıyor.
Özlemin, umudun yerini alan boşluk, bir daha asla eskisi gibi olamayacağını bilmenin rahatsızlığı, inancın zedelenmesi ve buna alışmış olduğun hâlde eskisinden daha fazla dokunmasındaki neden o boşluğun hiçbir zaman tamamlanmayacağı. İnsan kendi travmasına sahip çıkmalı. Tanıyordum bu dengesizliği ama sorumlusunu ayıramıyordum. Bazen var mıyım yok muyum farkına bile varamıyorum, bilincimin bana kötü bir şaka yaptığını biliyorum, ağrılarım olmasa varlığımı unutacağım. Ama yine de ağrının da hayırlısı, katlanılabilir olması, aniden çıkmaması ve dayanılır olması temennim. Dünyanın girişinde sanki; “gamsız girilmez” yazıyordu…
7 notes · View notes
Text
Bu gece çalmıyor şarkılar kırgın
Duvarlar simsiyah, renkler dargın
Çocuklar şarkı söylerdi, artık suskun
Önünde bir melek öldü, öylece durdun
Hadi vur
Hadi vur
Hadi vur
Hadi vur
Hadi kır
Boğ umudumu ellerinle
Hadi yık
Hadi yak
Hadi yık
Hadi yak
Söndür, dök kalbimi sözlerinle
Hadi del
Hadi des
Hadi del
Hadi des
Kanat şiirleri, sessizliğinle
Hadi bul
Hadi bul
Hadi bul
Hadi bul
Kayboldum, gözlerinde
..
2 notes · View notes
vallakusurabakmanne · 2 years
Text
asik olmusum ana asik
3 notes · View notes
kelebeginisigi · 2 years
Text
Kavruluuur yanaaar duruuurrr söndürüünn şuu kalbimiii
1 note · View note
kohnelerdehisler · 2 years
Note
sen nasılsın?
kafamı dağaltmam lazım şarkı veya kitap önerirmisin
Kötünün iyisi diyelim, daha ćok ölü gibi şuan modum değişti.
Bunları dinleyebilirsin.
2 notes · View notes
siksinleramkya · 2 months
Text
Tumblr media
Ben hep yanımdaki o görünmez varlığına tutundum.
Sen öylece durdun yanımda bana iyi geldiğini bilmeden.
Belki de farkındaydın her şeyin ama korktun sana olan hislerimden,senin bana hissettiklerinden korktun.kaçtın
Ben yine dururum yanında hiçbir şey söylemeden sessizce.Sen yanımda ol ben senin nefes seslerini duyayım yeter bana.
1 note · View note
bengeceninkasveti · 3 months
Text
Geldin tuttun ellerimi öylece durdun yanımda :)
0 notes
hirunoka · 5 months
Text
0 notes
liberavianimam · 10 months
Text
26.06.2023 | 06.26
Her Şeyim;
(Bu sana son yazım.)
Tarihe de ufak bir göz atacak olursan eskimeye yüz tutamamış bir yazıyla karşı karşıyasın bu sefer.
Sen bunu okurken ben bir şehir daha değiştirmiş olacağım.
Şehirler gezdim,oldukça uzun yollar geçtim,bedenim oradan oraya savruldu.Değişmeyen tek bir şey oldu.Aklımdan,kalbimden hiçbir yere ayrılmadın.
Nereye gitsem benimle geldin,peşimi bir an olsun bırakmadın.
Bir oyuncağım var biliyorsun,her yere götürüp durduğum.Bu sefer ondan önce günlüğümü attım çantama biliyor musun?Cüzdanıma fotoğrafın,yazdığın yazıların,aklıma anıların.
Yine seni sordular bana.
Neyim olduğunu sordular.
Her şeyim vardı ve hiçbir şeyim yoktu.
Sen vardın ve sen yoktun güzel bebeğim.
Biliyor musun,dün gece yatmadan hemen önce benden vazgeçtiğin düşüncesine alıştırmıştım kendimi ya da alıştırdığımı sanarak kandırmıştım her zamanki gibi.
Gün boyu çok yorulmuştum,malum zihnimin içerisinde oradan oraya koşturup durdun,yordun biraz beni.
Buraya bir şeyler karaladıktan hemen sonra telefon elimde uyuya kalmışım.
Sabah uyandığımda bir mesaj:
Özledim seni.
(Ben de seni sevgilim,ben de seni.)
O ana şahit olmalıydın.Hava daha tam aydınlanmamış,odada hafif bir loşluk var.Gece üşümüşüm,yattığım yerden doğrulmak çok zor.
Saate bakmak için telefonu alıyorum ve ekranda tek bir bildirim.
Hâlâ uyuduğumu sanmalarım,gözlerimi ovuşturmalarım,ekranı kapatıp kapatıp tekrar açmalarım,gerçek olduğuna inanamayışlarım;dakikalarca tek bir mesaja donakalmışcasına bakıp ne diyeceğimi bilememek,heyecanlanmak,umutlanmak, acaba mı diye düşünmek,heveslenmek...
İnanamayıp sana sormama ne demeli peki?
Oldukça gülünç bir durum benimki,mazur gör bu hâlimi.Alışkın değilim ki.
O andan sonrası gün boyu gülümseyerek ama biraz da ürkerek geçti.
Denize gittiğim bir an oldu.
Kulaklıklarım takılı,aklımda senin attığın şarkılar;önümde sakin,berrak bir deniz.
Hafif bir kalabalık,onları umursamadan denizin ortasında bir yere öylece çöküp oturan ben.
Seni düşündüm bir süre -yalan,oldukça uzun bir süre-.
Yaşanılanları düşündüm.
Bir gün,dedim.
Acaba bir gün seninle gelmek de mümkün olur mu?
İhtimaller dahilinde mi?
Sonra bir şey yaptım ben.
Hiç denize girmediğini söylemişti,benim minik yıldızım.
Yanımdan gelip geçen insanlar ve diğerleri önemsiz.
Denizin dibindeki en güzel taşları,deniz kabuklarını toplamaya başladım.
Siyah olanlarını daha çok seçtim,sen siyah seversin.
Biraz da beyaz koydum araya,senin zıttına gideyim dedim.
Ve diğer bir sürü renk.
Cam bir şişeye doldurdum.
Senin için,hiç denize değmemiş birine denizin en dibindeki taşları hediye etmek için.
O an düşündüm de elimden geliyor olsa gökyüzündeki yıldızları bile toplayıp getirmek isterdim.
Muhtemelen buna benim de gücüm yetmeyecek,yıldız bu sonuçta sevgilim.Taş toplamak gibi değil.
Bunun için sana hayalini kurduğumuz o teleskobu alabilirim.
Dokunamayız belki ama izleyebiliriz.
Yanına gidemeyiz ama uzaktan sevebiliriz.
Aynı...Aynı seni sevmek gibi.
Kabul eder misin,ister misin böylesini?
Çok şey yaşandı.Yedi aya neler sığdırdık.Ne kavgalar ettik,ne barışlar imzaladık.Her şey değişti,sen dahil,ben dahil her şey değişti.
Bir şey hariç.
Sevgim.
Şunu bilmeni istiyorum.
Önümde akıp giden upuzun bir yol var,güneş yeni yeni doğuyor ve yeni yeni açan kiraz çiçekleri hâla bir umut olduğunu vaat ediyor.
Ve ben biliyorum ki ben değil bir şehir öteye,dünyanın en bilinmedik yerine gitsem dahi seni yanımda götüreceğim.
Hiç terk etmeyeceğim.
Dönüşüm hep sana olacak demiyorum çünkü senden gidişim olmayacak.Bu intiharı etmeyeceğim.Kendime dair bu cinayeti işleyemeyeceğim.
Seni sevmek öldürse dahi seni severken nefes almayı deneyeceğim.
Bir ev yıkıldı başımıza,tepemizde yıldızlar.
Çekip çıkabileceğin bir kapı dahi kalmadı bize.
Ben buradayım ve burada olacağımı fısıldıyorum sana.
Gidecek misin?
Eğer ki kalacak olursan tuğla tuğla bile olsa,yıllar da alsa bu evi yeniden yapacağız.Bu benim sana çok uzun zaman önce verdiğim sözüm.
Sevgilim;
Ben o çakıl taşlarını sana getirmek istiyorum.
Sen bir otobüs garına vardığında beni orada bulmak istiyor musun?
Bana sarılmak,şu bitmeyen hasretimi biraz olsun dindirmek istiyor musun?
Beni yine yeni yeniden sevmek istiyor musun?
Ben ömrüm boyunca yazmaya,şiirler okumaya,masallar anlatmaya,destek çıkmaya,anlamaya,anlatmaya,konuşmaya, susmaya,kahkaha atmaya,ağlamaya,kavgalara,barışmalara varım.
Seninle olduğu müddetçe varım.
Lakin sen son sözü diyene kadar bu da benim sana son yazım.
Son vaadim.
Daha güzel başlangıçların umuduyla şimdilik sonlandırıyorum.
Ya gelirsen ümidiyle üç nokta bırakıyorum buraya,olur da kalırsan devamı olsun diye.
Seni çok sevdim.
Çok seviyorum.
Daha çok seveceğim.
Benim minik yıldızım,bende hiç eskimeyeceksin.
Çakıl taşlarımla seni bir otobüs durağında beklemek dileğiyle...
Kara, kara zehir gibi delirtir aşk beni,
Bu defa başka.
Yedi, sekiz, dokuz kere diriltti aşk beni,
Bu defa başka.
Beyaz kelebek bulsun da seni, söyler belki kaderi,
Varsın yansın bu şehir kül olsun.
Kuru sıkı silah gibi o esmerin teni,
Bu defa başka.
Dilimdeki küfür gibi fısıldar o beni,
Bu defa başka.
Benden fazla seven bulsun ya seni,
Isıtsın sarsın sebebim bende kalsın.
Ama sen banasın.
Kim var kalbini yere serip?
Kim var gönlünü eğleyip?
Kim var gökleri şen edecek?
Ben burdayım işte...
Matmazel 'in
@yildiztozu 'm
0 notes