Tumgik
#boğaziçi üniversitesi
leyliii · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media
Boğaziçi üniversitesin'de iftar programından sonra cemaatle akşam namazı kılınmış ne güzel Rabbim sayılarını arttırsın inşaallah.. ✨🫶🏻
Tumblr media Tumblr media
64 notes · View notes
kirpininrys · 1 year
Text
Tumblr media
3 notes · View notes
hxlinn · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
the boğazici resistance, Istanbul 2020/2021
2 notes · View notes
hanikurumsaldik · 1 year
Photo
Tumblr media
Global Career Summit Başvuruları Başladı!
3İK tarafından gerçekleştirilen Global Career Summit başvuruları başladı. Zirve kapsamında öğrenciler hem kendi potansiyellerini fark edebilecek hem de şirketlerin globaldeki kariyer fırsatlarını keşfedebilecekler!
Devamını Oku
3 notes · View notes
h0e-ney · 1 year
Text
Helo!
I'm back I've been struggling with my overall study schedule because of the earthquake and I actually just got and accustomed to my house. İt was a rough path but i tried my best to minimize it's effects on my overall wellbeing and I think I'm ready than ever to get back on track and enroll into the school of my dreams
1 note · View note
barkoturktv · 11 months
Text
Boğaziçi Üniversitesi'ndeki protestolarda 8 öğrenci hakkında karar
Boğaziçi Üniversitesi’ndeki protestoya ilişkin 8 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Duruşmada cumhuriyet savcısı tarafından açıklanan esasa ilişkin mütalaada, sanıkların yaklaşık 2 dakika süren bir basın açıklaması yaptıkları, bir kısmının açıklamanın ardından ellerindeki şişelerde bulunan boyaları rektörlük binasının kapısına ve rektörlük önüne döktükleri belirtildi. Açıklama sırasında…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
hasanakbal19 · 1 year
Text
Boğaziçi Üniversitesinden: BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ YURTLAR YÖNETMELİĞİNİN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAİR YÖNETMELİK
2 Mart 2023 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 32120 YÖNETMELİK Boğaziçi Üniversitesinden: BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ YURTLAR YÖNETMELİĞİNİN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAİR YÖNETMELİK   MADDE 1- 20/9/2007 tarihli ve 26649 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Boğaziçi Üniversitesi Yurtlar Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır. MADDE 2- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3- Bu…
View On WordPress
0 notes
kunyekultursanat · 1 year
Text
Boğaziçi Üniversitesinden: BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ YURTLAR YÖNETMELİĞİNİN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAİR YÖNETMELİK
2 Mart 2023 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 32120 YÖNETMELİK Boğaziçi Üniversitesinden: BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ YURTLAR YÖNETMELİĞİNİN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAİR YÖNETMELİK   MADDE 1- 20/9/2007 tarihli ve 26649 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Boğaziçi Üniversitesi Yurtlar Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır. MADDE 2- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3- Bu…
View On WordPress
0 notes
seslimeram · 1 year
Text
Hiçbir Yere Geçit Yok!
Tumblr media
Hiçbir yere geçit yok. Hayat mahvedilmeye devam olunurken, demokrasi, seçim, oy, her durumda çıkagelen bir iddia irade vesaire zikredilip dururken bu katran karanlığındaki iş bu menzilde iktidar klikleri hiçbir “olumlamaya” geçit bırakmıyor. Ne eksik, ne bir satır fazla. Doğrunun yerine çoktan ikame olmuş yanlışın, düzün yerine çoktan geçmiş olan o eğrinin çok uzun bir zamandır hakikat bildirildiği bir yerde, hayat engelleme hallerine enikonu açıktan rehin ediliyor. Yirmi bir yıllık iktidarın artık bir zorbalık toplamından mülhem olduğu gerçekliği gözlerden kaçırılmaya çalışılıyor. Bütünüyle dönüşümü mutlak biat, sessizliğe ricat, tahakküme teslimiyet, hürriyet yerine esaret olarak gören, anlayan bir zevat eliyle demokrasi hiç ediliyor, her zamankinden de pek bir biçimde, ne eksik ne de mübalağa. Hiçbir biçimde olumlanabilir olanın yolu açılmıyor onca isyana merama yol açacak mesel yaşatılmış olmasına rağmen, mevzu, yara yirmi dört saatte unutturulmaya bir biçimde sevk ediliyor. Aralıksız ve doğrudan ve hiç kesintisiz o sessizlikten el alarak akp, hayatı bambaşka bir mesele dönüştürüyor. Erk, muktedir, iktidar pratiğinin bunca zaman diliminde var ettiği yegane şeylerden birisi bu hayat iminin toptan çürütülmesidir. İnsanın elinden umut çalındığında geri ne kalacaktır ki! Hayat bildiğiniz anlamla zulmün kılınırken geriye hiç ümit kalır mı. Akp’nin, mhp, bbp, vp, hüdapar vs. koalisyonu eliyle bu döngünün yıkıma çıktığı gerçek değil midir. Her şey birbiri içinde yeniden güncellenir yeniden var edilirken bir cerahat sarmalının ta kendisine demirlemiş olan hayat imgesi her ne haldedir?
Bütünüyle cerahatin eline rehin edilmiş olagelen hayatın tüm bu seçim gümbürtüsü içinde o rehineliğinin hangi raddelere ulaştığının kim farkındadır? Yenilendiği söylenen zemin, artık sorunlarını geride bıraktığı zikredilen mefhumun / yerin vatan imgesini zayi etmesi bir yandan, hayatın rutininin çoktandır tüketilmesi söz konusudur. Bedene kastın, akla bin seza hallerin, nutku tutulmaya sevk ettiren eylemlerin, peşkeş hallerinin, yağmadan payını kapmaların bütünlüğünde iktidar ve çeteler heybelerini güçlendirirken, eline kan bulaşmış sermaye kendini muhafaza edip, memleketin üstüne biraz daha çökerken hayatın iyimser, olumlu, düzgün kalmadığı zaten kendiliğinden bariz kılınır. B��tünüyle sosyal medyadan var edilen görüntüler, misal paralar saçılarak kurtarılan saçmalama enginden, iktidarın ol dümen suyundan beslenen zümrelerden birisinin bir kız isteme merasimine dolardan imal buketle teşrif etmesinin garabetliğine küçük tefek detaylar ol ümidin nasıl da perişan edile gelen bir mefhuma dönüştüğünü örnekler. Bir emtia / güç / çıkar savaşının var edildiği bir sahnenin gerçekleri, asgari ücretle geçinin denilen insanların gözlerine sokulur. Misal bir başka gizli sitenin üyesi, bedenin teşhir edilmesinden, seks pazarının ta kendisini var eden bir topluluk sitesi üyelerinden magazinsel bir kurgu figürün, milyar lira sınırındaki kazanç tablosunu paylaşması da bu minvalde değerlendirilebilir. Aylık geçimini güç bela yapan, en azından bunu sağladığını düşünenlerle alay edercesine tomar tomar paranın ortalarda iç edilip, bir de iktidara teslim olun çağrılarının yinelenebildiği bir zeminde ne kalmıştır sahiden ümit kırımından gayrı.
Bir de hayatın yalın gerçekleri vardır. Bir örneğini BirGün Gazetesi’nden İsmail Arı’nın haberinden aktaralım: “AKP tarafından yönetildiği dönemde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile Çekmeköy Belediyesi işbirliğiyle, Çekmeköy Merkez Mahallesi Farabi Sokak’ta birçok yurttaşın evi yıkıldı. Şimdi de AKP’li Çekmeköy Belediyesi evi yıkılan ve bin 640 gündür direnen Suna Duman’ın inşa ettiği barakayı yıkmaya hazırlanıyor.
İBB, AKP tarafından yönetildiği dönem Farabi Sokak’taki gecekonduları, ev sahiplerinin tüm itirazlarına rağmen dere yatağında kaldığı gerekçesiyle yıktı. Ancak kısa bir süre sonra yıkılan evlerin yerine siteler, apartmanlar inşa edildi. Evi yıkılan Suna Duman ise kendi arazisine bir baraka inşa ederek mücadeleye başladı. Gidecek yeri olmadığını belirten Duman, bin 640 gündür mağdur edildiğini belirterek direniyor. Ancak şimdi de AKP’li Çekmeköy Belediyesi, Duman’ın elektrik ve su bağlantısı olmadan yaşamaya çalıştığı evini çevreden şikâyet olduğu iddiasıyla ikinci defa yıkmaya hazırlanıyor. Belediye yetkililere Duman’a yaşadığı barakanın yıkılacağını bildirdi.
Bin 640 Günlük Direniş
Duman, “Evimiz dere yatağında kaldığı gerekçesiyle yıkanlar aynı yere apartmanlar yapılmasına onay verdi. Çünkü imar planları değiştirilmiş, bölge artık dere yatağı değilmiş” diye tepkisini dile getiriyor.
Uğradığı haksızlığa karşı tam bin 640 gündür mücadele ettiğini belirten Suna Duman, BirGün’e yaptığı açıklamada, “Belediye şikâyet var, barakaları kaldıracağım diyor. Çekmeköy Belediyesi’nin zabıta ekipleri gelip bunu sözlü olarak ifade etti. Yazılı bir evrak vermediler. Belediyeye gittim ‘yazılı bir evrak vermeden evimi nasıl yıkarsınız?’ diye sordum. Zabıta müdürü sırıtarak, ‘Tamam yazılı tebligatta gönderip, sonra yıkarız’ dedi” ifadelerini kullandı.
‘Başkanın Yakınlarının’
Evinin dere bandında kaldığı gerekçesiyle 2018’de yıkıldığını da anlatan Duman, “Evimizin İBB ve Çekmeköy Belediye işbirliğiyle yıkılmasının üzerinden 5 yıl geçti. O zaman evimizin dere bandında kalmadığını defalarca beyan ettik. Yapı kayıt belgelerimizin olduğunu söyledik ama tüm bunlara rağmen gelip evimizi yıktılar. Evlerimiz yıkılınca da bizim savaşımız başladı. Kaymakamlık’a gittik, Valilik’e gittik, siyasi partilere gittik. Her yerde derdimizi anlatmaya çalıştık ama bir sonuç alamadık. Evlerimiz yıkıldığı alana iki yıl sonra 5 katlı apartman diktiler. Sonra öğrendik ki bölge dere yatağı sınırından çıkarılmış, imar planları değiştirilmiş. Şimdi tek başına barakada yaşayarak direniyorum. Baraka kurduğum arazi de babama ait” diye konuştu.
Rant İçin Yaptılar
“Barakam yıkıldığı zaman ben nerede kalacağım?” diye isyan eden Duman sözlerini şöyle tamamladı: “Ben sadece hakkımı istiyorum. Siyasetçilere, İBB başkanına sesleniyorum. Hukuksuz bir şekilde evlerimiz yıkıldı. İnsanların gecekondusunu yıkıp apartmanlar yaptılar. Yapılan bloklar AKP’li Çekmeköy Belediye Başkanı Ahmet Poyraz’ın yakınlarına ait. Rant için yapıldı tüm bunlar. Yetkilerin beni duymasını istiyorum. Perişan olduk ve hakkımızın teslim edilmesini istiyoruz. Hiç birimizin ekonomik durumu iyi değildi. Belediye başkanı da bunu biliyordu. Bunlar fakir, güçsüz diye düşünerek evlerimizi yıkıp bize bunları yapıyorlar.”
Hiçbir yere gitmeyen, hiçbir biçimde dönüşmeyen, hiçbir surette son tahlile yer kalmayan bıraktırmayan bir cerahat kuşatması altında hayat mefhumu dibine kadar çürümeye sevk ediliyor. Suna Duman’ın tek başına yaşamakta olduğu kırılma / sınanma halinin her nasıl bir devamlılıkla ülke genelinde var edildiğini de yaşadığımız ekonomik buhran sırasında pek çok farklı yerde yaşadık. Tümüyle mutenalaştırma, kentin kimliğini ve dokusunu bir biçimde dönüştürme gailesinin, kent çeperlerini yaşanamayacak kılma haliyle buluşması bu tarz hak gasplarını da beraberinde getirir. Normatif hali yıkarak, ezerek, tüketerek ve daimi bir biçimde sınırlar belirleyip, yepyeni tahakküm hamlelerini var ederek imal eden bir ülkede hangi yaraya çözüm söz konusu edilebilecektir. Suna Duman’ın tek başına var ettiği o itirazın karşılıksız konulmasının esamesini ne karşılayacaktır. Sahiden hayatın böylesi bir biçimde ucuz kılınabildiği bir zeminde burası bir ülke midir, dingo’nun ahırı mıdır?
Evrensel Gazetesinden aktaralım: “Binlerce Boğaziçi Üniversitesi mezununun bağışlarıyla inşa edilen ve 30 yılı aşkın süredir üniversitenin bileşenlerine hizmet veren Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BÜMED), Sarıyer Kaymakamlığı'nın kararıyla tahliye edildi.
Polis eşliğinde yapılan tahliye sırasında okula girmek isteyen derneğin yönetim kurulu ise kapıdan içeri alınmadı.
Tahliyenin gerçekleştiği sırada okula girmek isteyen mezunlar ve derneğin yönetim kuruluna, polis ve güvenlik görevlileri izin vermedi. Aynı zamanda Rektörlüğün kampüsleri ziyarete de kapattığı görüldü.
Polis ve güvenlik görevlilieri ile tartışan yönetim kurulu üyeleri duruma tepki göstererek "Evin sahibi evde olmadan evi tahliye edemezsiniz" diyerek kararın uygulanmasının yanlış olduğunu ifade etti. Sadece derneğin saymanı cep telefonunun kapalı olması şartıyla içeri alındı.
Üyeler, "Bugün bizi buradan çıkararak fiziksel olarak kampüsten koparabilirsiniz ama öğrenci ve akademisyenlerle olan bağımızı asla koparamazsınız. Cebren gidiyoruz, hukuken döneceğiz" diye tepki gösterdi.
Kurulduğu günden bu yana üniversiteye 40 milyon doların üzerinde bağış yapan, sayısız öğrenciye burs sağlayan, mezunlara iş imkanı sunan, akademisyenlerin araştırma giderlerinden konut ihtiyaçlarına kadar çözüm üreten BÜMED’in kampüsteki varlığına resmen son verilmiş oldu.
Yürütmeyi Durdurma Kararı
Tahliye işleminin bitmesinden sonra ise derneğin başvurusunu üzerine mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı verdi.
"Yarın Tesisimize Geri Döneceğiz"
BÜMED Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Cesur kararla ilgili "Hukuki sürece güvenimiz tamdı, bundan sonraki süreç için de hukukun üstünlüğüne inanıyoruz. Yarın eşyalarımızla beraber mahkeme kararı beklenmeden, hukuksuzca çıkarıldığımız tesislerimize geri döneceğiz. Birçok basın kuruluşu da yarın bize eşlik edecek" açıklamasını yaptı.
Kılıçdaroğlu'ndan Tepki
BÜMED'in zorla tahliyesine tepki gösteren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan şunları yazdı: "Binalarına kayyumun çöktüğü Boğaziçi Üniversitesi mezunlarına sesleniyorum: Rektör görünümlü kayyumu birkaç ay sonra Boğaziçililer ile birlikte tahliye edeceğiz. Ve öyle evine falan da gitmeyecek, suçları ile yüzleşecek. Türkiye’de “kayyum” düzenine son vereceğiz. Çok az kaldı!"
Ne Olmuştu?
Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğü, 7 Ocak’ta tüm mezunlarına attığı bir e-posta ile mezunların bağışı ile inşa edilmiş 30 yıllık sosyal tesisinin kira sözleşmesini yenilemeyerek mezunları kampüsten uzaklaştırma kararı aldığını duyurmuştu. Buna karşılık Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BÜMED) BÜMED Sosyal Tesisleri’nde “Ayakta kal Boğaziçi, yerinde kal BÜMED” şiarıyla buluşup kararı protesto etmişti.”
Bu arada bir tahakküm hamlesi de bu gümbürtü içinde var edilir: “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 4 Ekim 2020'de protestolar sırasında Rektör Prof. Dr. Naci İnci'nin makam aracının önünü kesmesi, bir kişinin de otomobilin üzerine çıkması iddiasıyla soruşturma başlatıldığına yer verildi.
Güvenlik görevlileri ile arbede yaşayan gruptakilerin uyarılara rağmen dağılmadığı öne sürülen iddianamede, 14 sanığın "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma", "toplantı ve yürüyüşlere katılarak ihtara rağmen dağılmama", "ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma" ve "görevi yaptırmamak için direnme" suçlarından 5 yıl üçer aydan, 25 yıl altışar aya kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.”
Tam anlamıyla ümidin zayi edilmesine yetkin bir örnektir Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşatılanlar. Önce müdahil olunan, kayyım ataması sonrası çıkagelen abuk sabuk haller, bir okulu okul kılmaktan çıkartarak bostana çevirme gayretinin ucuz manevraları, bir temsilin def edilip, tam soluk alındı denilirken başa geçirilen bir başka memurun var ettiği ucuzluklarla o umut tahayyülünün yıkımı kesintisizleştirilir. Günler günleri kovalarken var edilmiş direnişin, artarak devam eden itirazın karşısına bambaşka hukuksuzluklarla birlikte çıkagelen bir devlet söz konusu olur. En son yukarıda okuduğunuz cürüm ile tüm o mezunlar derneğinin kapısına kilit vurulmak istenir. Yargı kararıyla geri dönmenin tam anlamıyla var edilebileceği bildirilirken bu sefer o atanmış memurun kaprisleriyle, okul kapı duvar kılınır ve nice rezillik.
Hayatın mahvına devam olunuyor. Birbirinden apayrı görünen nice vakanın / eylemin ve olay örgüsünün ortasında bir bu bahsin peşinde koşa duran bir ülke gerçekliği var ediliyor inat ve ısrarla. Doğrudan doğruya kesin ve kati bir biçimde hayat ehven olandan uzaklara taşınıyor. Ne adaleti adalet, ne hürriyeti mümkün, ne demokrasisi söz konusu ne o tam ne de bu, her şey eksik gedik kılınırken sıradan insanların paylarına bedeller biçilmeye, ardılı sıra o bedeller tahsil olunmaya devam ediliyor. Bütünüyle seçim sathı mahallinin kakofoni dolu güncesinde her güne bir kötü senaryo var edilirken hayatın meseli söz konusu edilebilir mi? Esamesi okunmayan, seçimden seçime hatırlanan bir iradenin / gerçekten gerçek olan insanın meseline daha çok var mıdır? Bunca afaki bir biçimde nihai anlamda çürüme güncellenirken sıradanın payına düşürülenlerin hesabı her ne olacaktır? Hiçbir yere geçit yokken...
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2023
Görsel: Sedat SUNA – EPA
Tumblr media
0 notes
medya-press · 2 years
Text
Prof. Tuna Tuğcu, Boğaziçi'nden 3 ay daha uzaklaştırıldı
Prof. Tuna Tuğcu, Boğaziçi’nden 3 ay daha uzaklaştırıldı
Boğaziçi Üniversitesi’nin bir gece yarısı kararnamesiyle atanmış yönetimi tarafından Prof. Dr. Tuna Tuğcu hakkında üç ay daha uzaklaştırma kararı verildi. Gazete Duvar’da yer alan habere göre, 16 Haziran 2022’de Boğaziçi Üniversitesi’nin kayyım Naci İnci yönetimi tarafından görevden uzaklaştırılan Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Tuna Tuğcu hakkında üç ay daha…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
haberinpesidecom · 2 years
Text
Üniversite ve Meslek Tercihi Nasıl Yapılmalı?
Üniversite ve Meslek Tercihi Nasıl Yapılmalı?
YKS sınavı sonuçlarının açıklanmasının ardından, üniversite adayları ve ailelerini tercih yapma telaşı sardı. Eğitim danışmanı Barış Balcı, kişinin geleceğinin belirlendiği bu süreçte; üniversite, alan ve meslek seçiminin nasıl yapılması gerektiği konusunda önemli bilgiler verdi. Tercih yapacak gençlere ve ailelerine önerilerde bulundu. Meslek seçimi kişinin hayattaki mutluluğunu belirleyen en…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
leyliii · 1 month
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
•| Boğaziçi Üniversitesi / Ramazan 8
11 notes · View notes
gazetelinkmedya · 2 years
Text
Boğaziçi’nin kayyım rektörü İnci, ülkenin tek matematik araştırma merkezini kapattı
Boğaziçi’nin kayyım rektörü İnci, ülkenin tek matematik araştırma merkezini kapattı
Boğaziçi’nin kayyım rektörü İnci, bilim düşmanı çıktı: Ülkenin tek matematik araştırma merkezini kapattı! … Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyım olarak atadığı Rektör Prof. Dr. Naci İnci, İstanbul Matematik Bilimleri Merkezi’ni (IMBM) boşaltarak akademisyenlerin girişini engelledi. Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan, akademisyenlerin derslerine son vermesi ve öğrencilere…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
haberolacom · 10 months
Video
youtube
35. Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nın Ankara Seçmeleri başladı
3 notes · View notes
hanikurumsaldik · 1 year
Photo
Tumblr media
Yönetim Ve Liderlik Zirvesi – 2022 İçin Geri Sayım
Boğaziçi Üniversitesi İşletme ve Ekonomi Kulübü tarafından bu sene 7. kez düzenlenecek olan Yönetim ve Liderlik Zirvesi – 2022 için geri sayım başladı! Her yıl farklı oturum başlıkları altında Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen şirketlerinin üst düzey yöneticilerini ve liderlerini ağırlayan Yönetim Ve Liderlik Zirvesi bu sene 10-11 Aralık tarihlerinde Boğaziçi Üniversitesi Albert LongHall’de gerçekleşecek!
Devamını Oku
3 notes · View notes
ncdtgrsy · 10 months
Text
https://haymanagazetesi.org/haber/15380642/35-samsung-bogazici-kitalararasi-yuzme-yarisinin-ankara-secmeleri-basladi
Tumblr media
2 notes · View notes